İrfan AĞDAŞ'ı Yakınları, Yoldaşları Anlatıyor:
Sevgili İrfan, Genç arkadaşım
Elinde sattığın derginin kapağında sözü edilen 30 binden
biriydin sen.
1 Mayıs alanlarını zapteden onbinlerden biri.
Demokratik bir lise isteyen o genç arkadaşlardan biri.
Öfkesini, gelecek umudunu Cephe'nin kortejine yükleyip
yürüyenlerden biri.
Karşı devrim matematik hesabı yapıyor; 30 binden biri
gitti diyor.
29 bin bilmem kaç küsür kişi kaldı diye hesap yapıyor.
Ama biliyor, bilecek, öğrenecek, kırmakla tükenmez o
onbinler, vurmakla tükenmez.
Genç arkadaşım, vurulmanla asla eksilmedi sayımız;
çünkü arkadaşların şimdi daha kinli, çünkü daha dün
okulunda tüm bu olup bitenlere seyirci kalanlar senin şahsında bu düzeni
gördüler.
Bu düzenin düpedüz bir katil olduğunu gördüler.
Onlar senin yerini doldurdu bile daha şimdiden.
Onlar senin hesabını sormak için silaha sarılacaklar
yarın.
Yarın bir başka genç arkadaşı dolaştıracak o gazeteyi
Alibeyköy'ün sokaklarında.
(Bu yazı, Zafer Yolunda Kurtuluş dergisinin 25
Mayıs 1996 tarihli 46. sayısında yayınlanmıştır.)
DLMK'lı bir arkadaşı;
İrfan insanlık değerlerini çok iyi bilirdi.
İnsanlara nasıl davranması gerektiğini, ne şekilde
konuşması gerektiğini çok iyi bilirdi. Mükemmel bir insandı. Görüşlerine
katılmayan kişiler bile O'na saygı duyuyordu. Ben sadece İrfan'ın peşinden
gideceğimizi söylemek istiyorum.
***
İDLB'li bir öğrenci Anlatıyor;
İrfan insan olarak güzel vasıflarla dolu biriydi. Eline
geçen her gazeteyi, dergiyi ve yazıyı okuyan bilinçli bir insandı. Aynı zamanda
diyalog kurduğu insanlarla ne şekilde konuşacağını iyi bilen biriydi. Kendi
içinde özgürleşmiş bir arkadaşımızdı. Arkadaşlarının O'na ve kişiliğine ne
kadar çok saygı duyduğunu söylememize gerek yok zaten bunu herkes biliyor.
Bizim İDLB olarak İrfan için okulda bazı çalışmalarımız var. Okulda İrfan için
bir pano oluşturmayı düşünüyoruz. Polisler bizleri yıldırmaya, üzerimize baskı
yaparak bizi korkutmaya çalışıyorlar. Karşımızda silahlarını dolduruyorlar. Okulu
kuşatıyorlar. Korkmuyoruz. Biz hep onların karşısında olacağız. İrfan'ın katledilmesinin
bize verdiği hınç ve öfkeyle onların karşısında olacağız.
***
DLMK'lı başka bir arkadaşı anlatıyor:
İrfan bizim arkadaşımız, benim de yoldaşımdı. O'nun
cenazesine gidemedim. Giden yoldaşlarımız ve arkadaşlarımızı dövdüler. Ama
bizleri asla yıldıramazlar.
Bizler İrfan'ın Kurtuluş Gazetesi okuduğu ya da dağıttığı
için katledildiğini biliyoruz. Polis yasal olarak çıkan gazetemizi sattığımız
için bizden korkuyor. Ve bu yüzden bizleri katlediyor. Şunu söylemek istiyorum;
Bir İRFAN gitti, BİN İRFAN geliyor. Bizi asla yıldıramayacaklar. Birgün
onlardan İrfan ve tüm devrim şehitlerimizin hesabını soracağız. O gün yakındır.
Bunu onlar da biliyorlar ve korkuyorlar. Ama şunu bilsinler, korkunun ecele
faydası yok.
***
Bir arkadaşı anlatıyor;
İrfan, halkı için bu yola girmişti. Ezilen kesimin,
baskının, zulmün, sömürünün olduğu her yerde İrfan'ı görüyorduk. Biz
arkadaşları ne zaman dara düşsek yardımımıza koşmuştur. Her zaman mücadele
etmek isteyen bir insandı. Kararlıydı, bizlere zafere birgün mutlaka
ulaşılacağını söylerdi. İnançlıydı. Öğrendiği herşeyi bizlere öğretiyordu. Bu
yol için ölmeyi göze almıştı. İnsanlara bir çok şey kazandırmaya çalışıyordu.
Gerçekten tam anlamıyla devrimciydi. Küçük burjuva zaaflarından tamamen
arınmıştı. Birgün, biz yabancı sigara içiyorduk. Bize "Bunun parası sizden
çıkıyor, kime gidiyor biliyor musunuz? Emperyalizme yardım ediyorsunuz. Benim
arkadaşlarım devrimciler gibi olmalı" dedi. İrfan'a uzanan elleri
kıracağız. Bizler hepimiz birer İrfan'ız. İrfan için sırasına hergün
karanfiller bırakıyoruz. Bu devam edecek. Okulun adı İRFAN AĞDAŞ LİSESİ olarak
anılmaya başlandı. Ailesini de sık sık ziyarete gidip geleceğiz. İrfan'ın
sattığı gazeteyi satacağız. Gelip bizi de vursunlar. Arkadaşları ve yoldaşları
olarak İrfan'ı diğer insanlara tanıtacağız. Kan emici katillerden İrfan'ın
hesabını soracağız. İrfan'ın yarım bıraktığı işi biz devam ettireceğiz. Onlar
Bir İrfan aldılar, hepimiz birer Irfan'ız. İrfan'ın kanı yerde kalmayacak.